Bu konuda nacizane bir kaç kelam etmek lazım ki modelciler sahada eli boş dönmesinler.
Modelcilik , sadece uçuş yapmak değil, modeli kontrol etmek, taşırken dikkatli olmak, uçarken dikkatli olmak, A'dan Z'ye herşeyi dikkatlice yapmaktır.Sonra kırım yaşanması kaçınılmaz olur.
Yeni aldığınız motorunuz birkaç ay sonra performansını düşürmeye başladı ve sizde yüksek hız iğnesini biraz daha kısmaya başladınız.Bu durum bir süre daha böyle devam etti. Ancak motorunuz artık yeter dedi ve sizin istediğiniz performansı vermez oldu.Pervaneyi küçülttünüz, buji değiştirdiniz,yakıtı değiştirdiniz,karbüratörü temizlediniz,vesaire,vesaire ancak nafile.Motorunuz ömrünü doldurdu.
Pekala neden kısa sürede motorunuz elden çıktı?
Bunun birçok nedeni var.Burada kısaca bu sebeplerden bahsedeceğim.Öncelikle motorunuzun öldüren üç büyük düşman vardır.Bunlar yüksek ısı, sürtünme ve yabancı madde hasarıdır.Ancak bu üç düşmanı hazırlayan sebepler vardır.Bunlar:
- Motorun kendisi
- Yakıt
- Pervane
- Buji
- Motorun uçak üzerindeki yeri
- Eksoz
- Spinner
- Motor yatağı
- Motor ayarları
- Uçuş şartları ve pilotun alışkanlıkları
- Motora yapılan bakımlar
- Rodaj
- Kaza sonrası motorun bakımıdır.
Şimdi tek tek bu konuları ele alalım.
1. Motorun kendisi:
Diyeceksiniz ki motorun kendisi ömrünü nasıl azaltır.Bunu güzel bir atasözümüz kısaca açıklıyor. Motorların fiyatlarına bakarsanız farklı farklıdır.Neden farklı farklı ? Her firma farklı kalitede malzeme,farklı üretim tekniği ve teknolojisi ,farklı üretim teçhizatı kullandığı,farklı kalite anlayışı olduğu için üretilen motorların ömürleri de birbirine göre farklı olmaktadır.Hatta bazı firmalar ürettikleri parçaları sıkı bir elemeden geçirerek en kusursuz parçaları seçip özel seri olarak piyasaya sürmektedirler.Dolayısı ile motorların ömürleri de farklı olmaktadır.
2.Yakıt:
Kullandığınız yakıtın kalitesi,içindeki yağ ve nitro oranı,yakıtınızın temizliği motorunuzun ömrünü direkt olarak etkiler.Kalitesiz bir yakıt yandığında daha az enerji ortaya çıkaracaktır.Buda motorunuzun performansını azaltacaktır.Dolayısı ile iğneyi biraz daha kısmak zorunda kalacaksınız.Buda motora giden yağ miktarını azaltacak ve motorda sürtünme artacak,sürtünme ise ısıyı arttıracak ve motorunuzun ömrü yavaş yavaş azalacaktır. Ayrıca gereğinden fazla nitro ise motorun iç ısısını arttırarak motorunuzun ömrünü azaltacaktır.Gereğinden az yağ olur ise yağlama azalacağı için aşınma fazla olacaktır.
Günümüzde hemen hemen bütün modelciler yakıtı motora göndermek için yakıt pompası yerine eksoz gazının basıncını kullanarak yakıt deposunu tazyikleyip yakıtı motora göndermektedir.Ancak motor içersinde yakıt yandığında geriye bir miktar yakıt ve yağ kalmaktadır.Bu kalan yakıt ve yağ asidik özelliğe sahiptir.Ayrıca azda olsa metal parçacıkları ihtiva eder.Bizde yakıt tankını tazyiklemek için eksoz basıncını kullandığımızdan bu bir miktar asidik yağ ve yakıt tekrar depoya geri giderek temiz yakıta karışmaktadır.Bu asidik yağ ve yakıt özellikle motor bilyalarında korozyona sebep olmaktadır.Korozyonlanan bilya ise hem sürtünme yaptığı için motor performansını azaltır hem de titreşime sebep olarak motorunuzun ömrünü azaltır.Bu arada şuna da dikkat edin.Her uçuştan sonra yakıtımızı tekrar geriye yakıt tankımıza boşaltırız.Bu arada eksozdan uçağın deposuna gelen asidik özelliğe sahip yakıt ve yağ,uçağın deposundan yakıt tankımıza geçer.Böylece yakıt tankımızda kirlenmeye başlar.İşte bu yüzden bir-iki hafta sonra yeni yakıtınızın renginin kararmaya başladığını görürsünüz.Bunu engellemek için iki ayrı yakıt tankı kullanın .Birincisi temiz yakıt tankınız,ikincisi ise kullanılmış yakıt tankınız olsun.Uçuşunuz bittikten sonra motordan boşaltacağınız yakıtı kullanılmış yakıt tankına boşaltın.Temiz yakıtla karıştırmayın.Bir sonraki hafta ilk önce kullanılmış yakıt tankındaki yakıtı motora ekleyin ve üzerine temiz yakıt tankından yakıt ilave edin.Böylelikle yakıtınızın kirlenmesini minimuma indirmiş olursunuz.
Yakıt deponuzun ağzını açık bırakmayın.Bu yakıtınızın içindeki nitro ve metil alkolün uçmasına sebep olur.Ayrıca yakıtınızın ana maddesi olan metil alkol havadaki rutubeti sünger gibi çeker.Böylece yakıtınıza su karışmış olur.Buda motorunuzda korozyona sebep olur.
Son olarak da hem yakıt deponuzda hem de uçak üzerinde yakıt filtresi kullanın.Bu filtreler motora giden yakıttaki pislikleri tutacağından hem istenmeyen anlarda motorun iğnesini tıkayarak motorun durmasını engeller hem de yakıt sisteminde yakıt akışını kısıtlayarak özellikle burun yukarı uçuşlarda motorun fakir çalışmasını engeller.
3.Pervane:
Bazı modelciler özellikle motorları yeni iken daha fazla hız ve performans elde etmek için motorlarına daha büyük çaplı ve adımlı pervaneler takmaktadırlar.Her pervane çapının ve adımının arttırılışı motora ekstra yük getirmektedir.Bunun sonucu olarak iğne biraz daha kısılmakta ve motora giden yağ azalmaktadır.Buda motorun ömrünü azaltmaktadır.Bu yüzden gereğinden fazla büyüklükte pervane kullanılmamalıdır.bunun tam tersi olarak da gereğinden küçük pervanede motorun dizayn edilen devrinden fazla dönmesini sağlayacağı için motor aşırı ısınır ve sürtünme artarak motorun ömrü azalır.Ayrıca pervanenizin balansı mutlaka yapılmış olmalı.Eğer pervaneniz balans yapıyorsa mutlaka değiştirin.Bu balans bir süre sonra motor bilya ve yataklarının aşınmasına,motor ve uçak üzerindeki tüm bağlantı noktalarının gevşemesine sebep olur.
4.Buji:
Uygun olmayan buji kullanımı motor devrini düşünür.Motor performansını arttırmak içinde iğne kısılır.Buda yağlamayı azaltarak motorun ömrünü azaltır.Ayrıca gereğinden daha sıcak buji kullanımı da motorun sıcak çalışmasına sebep olur ve ömrünü azaltır.
5.Motorun uçak üzerindeki yeri:
Motoru uçağa istediğiniz gibi takabilirsiniz.Ancak dikkat etmeniz gereken husus motorun soğuması için yeterli hava akımının sağlanmasıdır.Özellikle kapalı cowl içinde kalan motorların soğutulması problemdir.Eğer motorunuzu yeterince soğutamazsanız aşınma fazla olacağından motorunuzun ömrü azalır.Ancak bir çok modelde üretici firma motorun model üzerinde en uygun yeri belirlemiştir.
6.Eksoz:
Bazı modelciler motorlarına farklı marka motorların eksozlarını takmaktadırlar.Yada scale modellerde cowl içinde kalan özel eksozlar kullanmaktadırlar.Bu yüzde yüz yanlış değildir.Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu kullanılan eksozun eksoz gazını tamamiyle dışarı atabilmesidir.Eğer eksoz motordan çıkan gazları tamamiyle dışarı atamazsa bu gazlar motor üzeride geri basınç oluşturarak hem motorun performansını düşürür hemde motorun daha sıcak çalışmasına sebep olur.Buda motorun ömrünü azaltır.Ayrıca eksoz tazyiği karbüratöre yakıt göndermede yetersiz kalırsa yüksek hızda,özellikle burun yukarı uçuşlarda yakıt akışı azalarak motorunuz fakir çalışır.Buda motorunuzun ömrünü azaltır.
7.Spinner:
Spinnerleriniz kaliteli ve mutlaka balansı yapılmış olmalı.Eğer spinneriniz balans yapıyorsa mutlaka değiştirin.Bu balans bir süre sonra motor bilya ve yataklarının aşınmasına,motor ve uçak üzerindeki tüm bağlantı noktalarının gevşemesine sebep olur.
8.Motor yatağı:
Kullandığınız motor yatağı motorunuza uygun büyüklükte ve güçte olmalıdır.Eğer motor yatağı zayıf kalıyorsa bu motora titreşim yaptırır.Buda motorunuzun ömrünü azaltır.
9.Motor ayarları:
İki zamanlı motorlarda motor ayarına karbüratör ayarları dışında müdahale edemezsiniz.Ancak dört zamanlı motorlarda zamanlama ayarı ve süpap ayarlarının tam olması gerekir.Eğer bunlar yanlış ise motorunuz ya hararetli çalışır yada performansı düşük olur.Hararetli çalışırsa aşınma fazla olur ve motor ömrü azalır.Performansı düşükse iğneyi gereğinden fazla kısarsınız buda aşınmaya sebep verir.Ayrıca her iki tip motorda da yüksek hız iğnesini çok kısmak motorun fakir çalışmasına sebep vererek ömrünü azaltır.
10:Uçuş şartları ve pilotun alışkanlıkları:
Çok sıcak havalarda uçmak,sürekli yüksek süratlerde uçmak,tozlu ortamlarda uçmak hep motorunuzun ömrünü azaltır.Ayrıca uçağın büyüklüğüne uygun olmayan motor seçimi de motorun ömrünü azaltır.Örneğin 46 lık iki motorundan birisinin 3 Kğ´lık bir uçağa takıldığını diğerinin de aynı özelliklere sahip 4 Kğ´lık uçağa takıldığını düşünelim. 4 Kğ´lık uçağa takılan motorun ömrü daha kısa olacaktır.Çünkü ağır uçağın iniş,kalkış ve uçuş sürati daha fazla olacaktır.Bunu sağlamak için motor daha devirli çalışmak zorundadır.Bu yüzden ömrü daha kısa olacaktır.Buna ilaveten her kazanızdan sonra tamir sebebiyle uçağınızın ağırlığı başlangıca göre artacaktır.Buda motorun üzerine ekstra yük getirecektir.Her 1 gramlık artış motorunuzun ömründen çalacaktır.Ayrıca bazı pilotlar uçaklarını fazla koşturmadan kaldırmaktadırlar.Özellikle uçağınızı tutup motorunuzu tam devirde çalıştırırken serbest bıraktığınızda depodaki yakıtın hızı başlangıçta sıfırdır.Uçak süratlendikçe yakıtın hızı da artarak uçağın hızına erişir.Ancak başlangıçta yakıtın hızı sıfır olduğu ve sizinde uçağınızı bıraktığınızda hızla ileriye fırladığında yakıt uçağın gerisine doğru hareket etmek ister.(Arabada birden hızlandığınızda koltuğa yapıştığınız gibi)Buda motorun tam gazda fakir kalmasına sebep olur.Eğer iğneniz fazla kısık ise bu etki daha fazla olur.Hatta bazı motorlar kalkış sırasında yada irtifa almaya başladığınızda bu yüzden durur.Birde pilot yeterince hızlanmadan yüksek açı ile tırmanmaya başlarsa motor iyice fakir kalır.Motorunuz belki durmayabilir.Ancak yavaş yavaş ömründen kaybeder.Kötü bir alışkanlık.Motorunuzu sevmiyorsanız devam edin.
Kalktığınız pist taşlı ve kumlu ise her uçuştan sonra motorunuzu temizlik yönünden kontrol edin.
11.Motora yapılması gereken bakımlar:
Uçuş sırasında bir miktar yakıt ve yağ karbüratörden,hortumlardan,contalardan sızarak motorunuzun ve eksozunuzun üzerine yapışır.Zamanla kuruyarak sert ve siyah bir tabaka oluşturur.Bu tabakada motorun soğumasını engelleyerek sıcak çalışmasına sebep olur.Sıcak çalışmada aşırı aşınmaya sebep olarak motorunuzun ömrünü azaltır.Bu birikimin engellenmesi için öncelikle kaçakları giderin.Sonra her uçuştan sonra motorunuzu silin.Eğer yinede birikim oluyorsa belirli aralıklarla temizleyin.
Uçuş bitiminde depo içersinde yakıt bırakmayın. Yakıtı geri boşaltın.depoda kalan yakıt havadaki rutubeti emer.Buda motorda korozyona sebep olur. Ayrıca yakıt boşalttıktan sonra motorunuzu tekrar çalıştırın.Bu motorun içinde kalan yakıtı temizler. Eğer motor içinde yakıt kalırsa bu yakıt havadaki rutubeti emerek korozyona sebep olur.
Uçuş bitiminden sonra bir miktar yağı eksozdan içeri ve karbüratörden içeri damlatarak motoru yağlayın. Pervaneyi elinizle birkaç tur çevirerek yağın motorun içine girmesini sağlayın.
Uçuşa başlamadan önce motor üzerinde,özellikle karbüratör hava girişinde herhangi bir küçük kum, toprak, iplik, saman, ot parçası vb. malzeme olmamasına dikkat edin. Eğer bu tür malzemeler motor içine girecek olursa yumuşak olsalar bile çok hassas olan piston ve gömlek yüzeyinde çizikler oluşturabilir. Uçuş aralarında ve uçuş bitiminde de bu kontrolü yapın.
Eğer motorunuzu komple dağıtıp yeniden toplamanız gerekiyorsa pistonu gömlekten çıkarmamaya ve pistonu gömlek içinde çevirmemeye çalışın. Eğer pistonu gömlekten çıkarmanız gerekiyorsa mutlaka bir işaret koyarak söktüğünüz gibi takın. EĞER BUNU YAPMAZSANIZ BİR-İKİ UÇUŞTAN SONRA MOTORUNUZU ÇÖPE ATMAK ZORUNDA KALIRSINIZ. Neden ? Piston ve gömlek imalat sırasında CNC tezgahlarda çok hassas tolerans oranları ile dairesel olarak işlenir. Piston ve gömlek arasında çok az bir boşluk vardır. Özellikle sekmansız motorlarda. Siz motorunuzu rodaj yapıp uçmaya başladığınızda piston gömlek üzerinde kendine bir yuva açar. Herkes pistonun ve gömleğin yuvarlak olarak aşındığını sanır. Oysa piston ve gömlek yumurta biçiminde aşınır. Çünkü yanma zamanı sırasında pistonu aşağı iten kuvvet sıkıştırma zamanında pistonu yukarı iten kuvvetten çok daha fazladır. Bu yüzden piston ve gömleğin bir yüzeyi fazla bir yüzeyi daha az aşınır.Teknikte çok aşınan yüzeye büyük dayanma yüzeyi,az aşınan yüzeye küçük dayanma yüzeyi denir. Ayrıca eksoz portu bölgesinde sıcaklık daha fazla olduğundan pistonun bu eksoz portu tarafında olan yüzeyi daha fazla aşınır. Eğer siz pistonu gömlekten çıkardığınızda 180 derece ters çevirip takarsanız pistonun çok aşınmış tarafı ve gömleğin az aşınmış tarafına, pistonun az aşınmış tarafı gömleğin çok aşınmış tarafına denk gelir. Birde motoru böyle çalıştırırsanız bir iki uçuş sonunda pistonunuz ve gömleğiniz iyice aşınacağı için motorunuz elden çıkar. Eğer motorunuz sekmanlı ise sekmanı sökerseniz onu da ters takmamaya dikkat edin.
12.Rodaj:
Rodaj sırasında yapılacak hatalar motorun ömrünü baştan kısaltmaktadır. Bu yüzden motor rodajına çok dikkat edilmelidir. Yapılacak en büyük hata yüksek hız iğnesinin fazla kısılmasıdır. Daha sonrada ilk birkaç uçuşta motorun aşırı zorlanmasıdır. Bü yüzden ilk uçuşlarda motora fazla yüklenilmemeli aşırı dikey çıkışlar ve süratten kaçınılmalıdır.
13.Kaza sonrası motor bakımı:
Öncelikle bir kazadan sonra motor gözle kontrol edilmelidir. Dış yüzeyinde toz, toprak, taş vb parçalar olmamalıdır. Kontrol amaçlı motor mili kesinlikle çevrilmemelidir. Çünkü karbüratörden içeri girebilecek bir küçük taş parçası yada çarpma sırasında motor içinden kopabilecek bir metal parçası piston ve gömleği çizebilir. Bunun için motorun içi açılarak tamamen temizlemeden kesinlikle milini çevirmeyin. Krank milinde eğrilik olup olmadığını gözle, mümkünse kompratörle kontrol edin. Krank milinde olan eğrilik motorda balans sorunu yaratacaktır. Bilyaları kontrol edin. Düşme esnasında özellikle sert zeminlerde bilyalar hasarlanır ve boşluk yaparlar. Buda motorda balansa sebep olur. Mümkünse bilyaları değiştirin. Bujinizi söküp kontrol edin. Darbe sırasında sıcak buji flamanı koparak silindirin içine düşebiliyor. Eğer motorunuz havada durmuş ve siz pist yerine araziye iniş yapmışsanız motorunuzun etrafını özellikle karbüratör hava girişini temizlik yönünden kontrol edin.
Hurafe 1
Bunların ilki, çok kimse tarafından inanılan, ve aslında cesur ve yeni bir modelciyi en kötü şekilde hayal kırıklığına uğratan bir tanesidir. Tabii ki kesinlikle mümkün olmayan ´Bu marka motorlar rölanti ayarı fabrikada yapılmış olarak gelirler, bu bana yeter´ şeklinde olanıdır. Kutunun üzerindeki etiket de dese, pahalı bir mekanizma da olsa, bu şiirsi söylem hiçbir zaman gerçek olamaz. Dünyanın en iyisi bile olsa, hiçbir üretici sizin yakıt ve buji seçiminize, havadaki neme, pervane yüküne, veya karışım ayarlarına etkisi olan diğer etkenlere göre fabrika ayarı yapamaz. Evet, fabrika bir dereceye kadar rölanti ve ana iğne ayarlarını yapabilir ama bu geniş bir alandaki herhangi bir yer olabilir. Hepsi bu. Yani, motoru modelinize monte ettikten sonra kendi payınıza düşeni yapmak zorundasınız. En kötü senaryoya göre ise, her iki iğnede beklenenin çok dışında olabilir. Bunun nedeni fabrikada imalat hattındaki değişiklikler veya model mağazasında anlatırken müşteriyi ikna etmek için mekanik kısımlarla oynamak olabilir.
Hurafe 2
Bir sonraki yalnış inanış ise, ´Rölanti zaten ayarlı, yıllar önce yapmıştım.´ şeklindedir. Bunun anlamı, taş devrinde bir ayar yapılmıştı ve o zamandan beri de hep doğruydu, bir daha dokunmak gerektiğini sanmıyorum´dur. Ortalığı kırıp dökmezsiniz (herzaman değil tabii), hadi ayarlamayı bir deneyin. Eğer doğru dürüst yapamazsaniz ne kaybedersiniz. Her zaman eski yerine getirebilirsiniz.
Aynı temaları işleyen pek çok çeşit var. Ayarların en önemlisi, şu rölanti karışım ayarı Motor bir bütün olarak göz önüne alınırsa, bilinen adı ile rölanti iğnesi, veya hava sızdırmalı tip karbüratörlerde, rölanti sızdırma vidası, motorunuzun nasıl performans göstereceğine düşünebileceğinizden de fazla etki eder. Eğer gazı, bazı pilotların tercih ettiği gibi bir açma kapama anahtarı değilde oransal bir kontrol aracı olarak algılarsanız, elbette çok daha fazlası Eğer basitçe gaz kolunu kalkışta sona dayayıp depo kuruyana kadar da öyle bırakmaktan suçluysanız, bunların çoğu sizin için lüzumsuz bilgi olacaktır. Belki kendinize hız (pylon) yarışlarında bir gelecek düşünebilirsiniz.
Ayar Yapma
Tamam, yeterli teori ile motorumuzu modelimize yerleştirdik. Peki en yüksek performansı nasıl alacağız? Ve özellikle, esas hedefimiz olan güvenilirlik için ayarı nasıl yapacağız? Güvenilir ve sürekli performans, motorun vereceği salt son gücüne ulaşmaktan çok daha ileri bir öneme sahiptir. Yani pratikte motoru, hem neredeyse tamamen boş hemde dolu bir depo ile çalışabilecek şekilde ayarlamak gerekir.Ve deneyimsiz kimselerin sıklıkla düştükleri hata da budur.
Ne Ne yapar?
Bir süredir motorla uğraşan kimseler için bu gayet açık bir şey olabilir ama bana en çok sorulan sorulardan biridir . Asıl iğne (main needle), yakıt akışını karbüratörün yalnızca sonuna kadar açık olduğu durumda ayarlar. Bu cümleyi tekrar okuyun ve anlamını iyice sindirin. Asıl iğne, yakıt akışını karbüratörün YALNIZCA SONUNA KADAR AÇIK olduğu durumda ayarlar. Ve evet, bütün diğerlerine etki eder. Hava sızdırma vidası veya ikinci iğne, ana iğnenin ayarı ile etkileşir ve artan veya azalan sonuçlar doğurur. Ancak ana iğne ayarının yapılması sırasında gaz çubuğunun tek konumu sona dayanmış olmasıdır.
Motorunuzu ayarlamaya çalışmayı düşünmeden bile önce karbüratörün hava girişine bir göz atın ve gaz çubuğu en sona dayalı iken venturinin tam açık olduğundan emin olun. Arkasından gazı kapayın ve, trim motor stop konumunda iken, silindirin hava giriş yolunu tamamen kesmesini sağlayın. Bunları yaptıktan sonra gaz çubuğunu orta konuma getirin. Arkasından venturiye baktığınızda göreceğiniz şey gaz silidirinin yarı açık olduğudur. YALNIŞ Tabii ki yarım gaz yarı yoldur değilmi? Pek sayılmaz. Çünkü hedefimiz, çubuğun yarıya kadar olan hereketi ile motorun en üst hızının aşağı yukarı yarısına gelmektir. Eğer bir takometre ile devirini ölçerseniz, motorun yarı hıza karbüratör hareketinin yarısından çok daha önce ulaştığının çabucak farkına varırsınız. Gaz kolunu ve servo diskini hareket ettirip düzgün doğrusal bir sonuca ulaşmak için biraz zaman harcamaya değer. Bunun için aşırı titizlik göstermenize gerek yok, ama ideal duruma ulaşmak için de bunu bir sorun olarak kabul ederseniz uçuşlarınız çok daha zevkli geçecektir.
Artık kumandamızla uyumlu hareket eden bir karbüratör silindirimiz ve, yapılabilecek herşeyi yapılmış, yani R/K ayarları optimuma getirilmiş bir motorumuz var. Rölanti ayarı için bu aşamada yapılabilecek şey, eğer gerek varsa, motoru tamamen kapatacak trim veya bazı gelişmiş kumandalarda olan gaz kapama düğmesinin ayarını yapmaktır. Şimdi motorunuzu çalıştırıp ayarını yapabilirsiniz.
Ana İğne
Birçok motor için, başlangıçta ana iğnenin bir ila üç tur arasında biryerlerde açık olması gerekir. Deneme yanılma kısa zamanda sizi ortalama biryerlere getirir, ancak başlangıçta (yakıtın havadan fazla olduğu) zengin tarafta yanılmanız tercih nedeni olacaktır. Gazınızı aşağı yukarı dörtte üç olacak şekilde açın, motorunuzu çalıştırın, bir dakika kadar ısınmasını bekleyin. Şimdi yavaşça gazı sonuna kadar açın. Çubuğu bir açma kapama anahtarı gibi bir anda pat diye sona dayamayın. Bay Futaba ve dostları, oransal kontrolun gelişiminde sizin için pekçok araştırma yaptılar, bu imkanı kullanın. Sesini ve verdiği tepkiyi dikkate alarak, aynı arabanızda yaptığınız gibi, motoru doğrusal ve düzgün bir şekilde son devirlerine çıkarın.
Eğer ana iğne ayarında zengin tarafta hata yaptıysanız, ki amacımız buydu, gazınızı sonuna kadar açın. Her defasında birkaç tık olmak üzere ve aralarda biraz bekleyerek motor düzgün bir şekilde çalışana ve tok bir ses verene kadar ana iğneyi yavaşça kısarak ayarlayın. Tam bunu hissettiğinizde, motor hafifçe yavaşlayacak şekilde iğneyi bir yada iki tık AÇMAK yeterli olacaktır.
Modelin burnunu 60 derece kadar yukarı kaldırın ve motor sesindeki değişime kulak verin. Devir sayısındaki birazcık artış istediğimiz şeydir. Azalış ise iğneyi biraz daha açmamız gerektiği anlamına gelir. Bütün bunları deponuz yarım dolu veya biraz altında ve gazınız tam açık iken yapın. Aksi takdirde yaptığınız çalışmanın bir anlamı kalmaz.
Rölanti İğnesi
Artık motorumuz tam gazda düzgün bir şekilde çalıştığına göre, dikkatimizi şu göz korkutan rölanti karışım ayarına çevirebiliriz. Bunun neden ürkütücü olduğu benim dışımda olsada bu kesinlikle böyle. Biraz sonra anlatacaklarım başarıyla sonuçlanana kadar artık bir daha ana iğne ayarına dokunmamalısınız. Çünkü aksi takdirde ta en başa geri dönersiniz. Karbüratör yarı açık iken ana iğne ile oynayan insanların sayısı, beni şaşırtmaya devam ediyor. Yapmayın, yararsız
Böylece artık ana iğne ayarını bir kenara bırakarak gazı aşağı yukarı dörtte bire kadar kısın ve motorun sesini dinleyin. Nasıl bir ses veriyor , zengin - fakir? Hangisi bir ipucunuz yok. Zengin motor, kısmen açık gaz ile çalışırken tamamen en üst devirlerdeki gibi ses verir ki bu makuldur. (Biliyorum bu aşamada birşeyler yapmaktan hoşnutsunuz). Ve tabiri caizse, yeni başlayan veya kısmen deneyimli modelcilerin tökezlediği yer burasıdır.
Eğer motorunuz kısmen açık gaz ile zengin çalışıyorsa yapacağınız şey ana iğneyi ayarlamaktır, öylemi? Hayır, hayır, hayır, HAYIR, şu iğneyi yalnız bırakın, o ayarlı ve bundan sonra öyle kalmalı. bir çok motorlarda üretici olan nazik insanlar düşük hızlardaki ayarları da yapabilmeniz için size başka bir tane verdiler. Ve bu küçük şeytan hakkında kendinizi bilgilendirmenin zamanı geldi.
Düşük hız iğnesini ayarlamak için, ana iğne ayarı için yaptıklarınızla tamamen aynı davranın. Tam olarak aynı işi, aynı şekilde yapar. Tek farkı daha küçüktür ve bizim sakarca dokunuşlarımıza karşı daha hassastır. Ben, başlangıç olarak vericinin çubuğunu çeyrek gaza ayarlamayı, bu işe en iyi yaklaşım bulurum. Böylece, motor biraz yüksek rölantide çalışsada (yaklaşık 3000 devir diyelim) en azından çalışmasını sürdürür. İkinci iğneyi sadece çeyrek turlar ile ayarlayın (bu aşamada nerede olduğunuzu bilmediğinizden herhangi bir yönde) ve bekleyin. Bu BEKLE kısmı çok önemlidir. Yaptığınız değişikliğin etkisini göstermesi zaman alacaktır. Eğer bu çeyrek tur ile devir arttıysa aynı yönde bir çeyrek daha çevirin ve tekrar bekleyin. Ve bir artışın olmadığı noktaya ulaşana kadar bunu yapmaya devam edin. Eğer motor yavaşladıysa yalnış yöne doğru başlamışsınız demektir.
O zaman geri çevirin ve öbür tarafa doğru başlayın, en üst devir ayarını bulana kadar her seferinde çeyrek tur. Nefes alın ve rahatlayın, işin büyük kısmını yaptınız. Herhangi bir şeyi mahfetmediniz öyle değilmi? Harika
Karbüratörün Karşılık Vermesi
Son olarak motorunuzun, gaz çubuğunun hareketine güvenilir bir şekilde karşılık vermesini sağlamalısınız. Yüksek ve düşük, her iki hızda da düzgün bir şekilde çalıştığını biliyorsunuz. Öyleyse yapılacak geri kalan şey motorunuzun bir taraftan öbür tarafa düzgün bir geçiş, veya mümkün olduğu kadar düzgün bir geçiş yapmasıdır. Bu bağlamda, bütün her şeyi karbüratör performansı ve tasarımının yaptığı bazı motorlar, diğerlerine göre daha iyidirler. Ancak, günümüzde motorların hepsi bu açıdan oldukça iyidirler.
Karbüratörü aşamalı olarak açın ve dinleyin. Çubuğu bir anda itiverip sonrada motorun duraksamasına veya öksürmesine şaşırmayın. Aksine gaz çubuğunu uçuştaki gibi hareket ettirin ve zavallı motora bu hareketi yakalaması için bir şans verin. Eğer motor sağlıklı bir ses veriyorsa şöyle bir sırtınıza vurun ve uçuşa gidin. Eğer motor isteksiz ve stop edecek gibi görünüyorsa rölanti iğneniz az biraz (az derken gerçekten ?az? kastediyorum) fakir taraftadır. İğneyi çeyrek tur ters tarafa çevirin ve tekrar deneyin. Birkaç deneme yanılma ile uygun noktayı bulacaksınız. Diğer taraftan, tersi bir durumda, eğer motor karbüratörün ağzından yakıt damlaları saçarak, genellikle de fazla temiz olmayan bir sesle, devirlenmekte zorlanıyor ve birtakım ıslak sesler çıkarıyorsa, rölanti iğnesi hafif zengindir. Bu durumda çeyrek tur (veya daha az) içeri doğru çevirmek gerekir. Son olarak, tamamlamak için, küçükte olsa ikisi arasında etkileşimler olacağından, tam gazda ana iğnenizi bir kez daha kontrol edin. İhtimal tekrar ayarlamak gereği duymayacaksınız.
Motorumuz tamam.Uçuşa hazır.peki modelimiz ve elektronik ekipmanımız hazır mı?
Bir modeli 3 ay önce topladık.Hiç kaza kırım yaşamadık.Herşey güzel. havada birden birşeyler kopuyor.Modelimiz düştü.
Servolarımız 3 ay önce sağlamdı.Bataryamız 1 sene önce sağlamdı.Her hafta uçuyoruz hiç bir sorun yoktu. Aaaa uçağım kumandadan çıktı.
Tabi çıkar, tabi düşer.
ilk olarak modelde dikkat edilecek hususlar;
- Uçağımızın montajında özellikle epoxy ile yapıştırılacak yerlerdeki kaplama kağıdı varsa özenle kazınarak oraları ince bir zımpara ile zımparalamamız lazım.
- Model üzerinde kullanılan tüm yeke, klevis, pushrod, özellikle vida ve somuların iyice monte edildiğinden emin olmalıyız.Ve herhafta sonu uçuştan sonra bunları tek tek üşenmeden kontrol etmeliyiz.
- Özellikle kontrol yüzeylerindeki (aileron, rudder, elevatör) kısımlarında uçuştaki "G" kuvvetinden dolayı balsaların ezilip kırılabileceğini unutmayın.
- Motor bağlantı yerlerini her uçuştan sonra kontrol ediniz.
- ufak tefek kaza bile saymadığınız; kazalardan sonra uçağı hemen uçurmayın. Tek tek her yerini kontrol edin.Kanat içindeki sinirleri elinizle kaplama üzerinden ve görebilme imkanınız varsa iç kısımdan mutlaka kontrol edin.
- CA veya japon yapıştırıcısı ile balsayı tamir etmeye kalkmayın.Çünkü balsa yumuşak ve süngerimsi bir yapıya sahip olduğundan dolayı japon yapıştırıcısı balsayı yakar (yakar derken alev alev değil tabiki) , japon yapıştırıcısı balsayı kraker haline getirir ve çok kolay kırılmasına neden olur.(sonra havada kanat katlarsınız) Tamir için mutlaka epoxy veya ahşap tutkalı kullanın.
- En önemli konulardan birisi modelin taşınması. Bazı arkadaşlar modeli arabanın arkasına patates çuvalı gibi atıyorlar.hele ikitelli gibi bir yere giderken arabanın bagajında model diğer takım çantalarıyla beraber çılgın bir nehirde rafting yapar gibi model bir oyana bir bu yana savruluyor.SONNNRRAAA aaa modelim havada kırıldı.
- Kanatların üzerinde servolar takılı olan uçaklarda, kanatlar paldır küldür yerlere bırakılıyor (neredeyse atılıyor) düşüyor vs... sonra servoların bağlı olduğu sinirler kimsenin görmediği bir şekilde çatlıyor.Havada yüke geldiğinde kanat üzerindeki servolar yerinden sökülüyor.
- Model çalıştırılırken bir çok arkadaş "bacak arası" dediğimiz tahtaları kullanıyor. bu tahtalar arkadaki yatay stabilizatöre yük bindiriyor.Bu işin aslı ana kanat üzerine yük bindirmektir.yada ÇOK dikkatli birisi tarafından uçağın sıkıca tutulmasıdır.
- Modeli çalıştıran da, modeli tutan da mutlaka tüm dikkatini MODELE vermesi gerekir.
- Ayrıca uçuş sahası güvenliğinden bahsetmeye gerek yoktur heralde.5 yaşındaki çocuk bile bunun farkındadır.
- Bu hususta Söylemek istediğim en önemli şey : "BENİM TECRÜBEM VAR, BENİM PİLOTAJIM ÇOK İYİ, BEN İYİ PİLOTUM " dediğiniz an bittiğiniz andır.
Yahu arkadaşlar model dediğimiz şey nedir? Aslında sadece bir oyuncaktır. Ekipmanınız ne kadar iyi, modeliniz ne kadar sağlam, motorunuz nekadar kaliteli, siz ne kadar iyi pilot olursanız olun; Gerçek uçaklar bile düşüyor ki , modelin düşme ihtimal oranı %50 dir. Bunu unutmayın. 2 kuruşluk zevk yapacaksınız diye mal ve can güvenliğinizi kesinlikle tehlikeye atmayın !!!!!
Modelimizi her şeyi ile kontrol ettik. herşey normal.
Gelelim elektronik ekipmana.
ELEKTRONİK = BEYİN. bunu unutlayın. Kumanda ve alıcı modelin beyni, Servolar ; sinir sistemidir.
Bataryada kalbidir.
Yani bunlardan biri arıza verirse, modeli unutun.
Ne yapacaksınız.
- ilk önce kumanda ; kaliteli, problem çıkarmayan sinyal kesmeyen bir kumanda olacak.Ve her modelcinin kumandasını taşıyacağı sağlam bir çantası olacak.İstanbul nemli bir şehir olduğundan Kumanda çantasının içine "Selica Jel" denilen rutubet önleyici poşetlerden konulacak.
- Sahada kumandalar YERLERDE GEZMEYECEK!
- Kumandalar temiz tutulacak ki ; O sizi terketmesin.
- Kumanda bataryalarına özen gösterilip kumanda kullanılmadığında içindeki bataryalar sökülecek.
- Ve her uçuş gününden önce bataryalar şarj edilecek.(Geçen hafta şarjı vardı deyip ihmal etmeyin)
- Servoları her uçuş gününden önce kontrol ediniz.Hem mekanik olarak hemde elektronik olarak.Sonra sahada veya model uçarken havada problem çıkarmasın.servoların içinde bir çok dişli mevcuttur. Ser bir darbede, modeli taşırken kontrol yüzeyleri sağa sola çarptığında servoların dişlilerinde kırık meydana gelmektedir. O nedenle modeli taşırken dikkatli olmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Veeee alıcı bataryası geçici olarak kullanılan lehim veya puntolarla birleştirilmiş bataryalara güvenmeyin. Ubec ile lipo kullanmak bazım modelcilere göre iyi bazılarına göre tehlikeli.Ancak bana göre iyi değil.(çünkü yetersiz amperajda seçilen Ubeclerde ani güç çıkışlarında kesinti yapabilmektedir.)
Alıcınız ve servolarınız eğer 6 voltu destekliyorsa, 6 volt , eğer desteklimiyorsa 4,8 volt kullanmanız gerekir.Ve alıcı bataryanızı Eğer Ni-Mh veya Ni-Cd kullanıyorsanız her uçuş gününden önce deşarj - şarj etmelisiniz.Ve bunları yaparken digital makinalarınız var ise kesinlikle yavaş şarjı seçiniz. Bataryanızın ömrü uzasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder